NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
حَدَّثَنَا
عَنْبَسَةُ
حَدَّثَنَا
يُونُسُ عَنْ ابْنِ
شِهَابٍ
أَخْبَرَنِي
سَالِمُ بْنُ
عَبْدِ
اللَّهِ عَنْ
أَبِيهِ أَنَّهُ
طَلَّقَ
امْرَأَتَهُ
وَهِيَ
حَائِضٌ فَذَكَرَ
ذَلِكَ
عُمَرُ
لِرَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَتَغَيَّظَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
ثُمَّ قَالَ
مُرْهُ فَلْيُرَاجِعْهَا
ثُمَّ
لِيُمْسِكْهَا
حَتَّى
تَطْهُرَ
ثُمَّ تَحِيضَ
فَتَطْهُرَ
ثُمَّ إِنْ
شَاءَ طَلَّقَهَا
طَاهِرًا
قَبْلَ أَنْ
يَمَسَّ فَذَلِكَ
الطَّلَاقُ
لِلْعِدَّةِ
كَمَا أَمَرَ
اللَّهُ
عَزَّ
وَجَلَّ
Abdullah b. Ömer
(r.a.)'den rivayet olunduğuna göre,
Kendisi hanımını hayızlı
iken boşamış (babası) Ömer de bunu Rasulullah (s.a.v.)'e haber verince,
Rasûlullah (s.a.v.) kızmış sonra (şöyle) buyurmuştur:
"O'na emret
hanımına dönsün onu temizlenip de sonra (tekrar) hayizlamncaya ve (bu hayızdan)
sonra (tekrar) temizleninceye kadar (nikâhı altında) tutsun. Sonra isterse
temizken (kendisiyle) münâsebette bulunmadan boşasın. işte zikri yüce olan
Allah'ın emrettiği şekilde iddete uygun olan talak budur."
İzah:
Buharî, talak; ahkâm;
Müslim, talak; Nesâî, talak; ibn Mâce, talak; Darimî, talak; Muvatta', talak;
Ahmed b. Hanbel I, 4; II, 26, 43, 51, 54, 58, 61, 63, 64, 74, 78, 80, 128, 130, 146; III, 386.
Bu hadisi râviler
içerisinde Sâlim'den başka hiçbir râvi "Rasûl-i Ekrem'in İbn Ömer'in
karısını hayızh iken boşadığına kızdığını" nakletmem iştir. Şafiî
ulemasından İbn Hacer el-Askalanî bu mevzuda şunları söylüyor: "Ben
Salim'in rivayetinde gördüğüm bu ilâveyi Salimden başka hiçbir râvinin
rivayetinde görmedim. Salim ise, bu hadisin râvilerinin en büyüğüdür. Bu
ilâveden anlaşılıyor ki kadını hayızh iken boşama hâdisesi, İbn Ömer'in
karısını bu şekilde boşamasından önce de vuku bulmuştur. Çünkü Rasûl-i
Ekrem'in bir kimseye daha önce yasaklamadığı bir işi yaptığından dolayı kızdığı
görülmemiştir. Rasûl-i Ekrem, Hz. îbn Ömer'in karısını hayızh iken boşamasına
kızdığına göre, böyle bir hâdisenin daha önce de vukû'a gelmiş olduğunu ve o
zaman Rasûl-i Ekrem'in bu şekilde verilen bir talakı yasakladığını gösterir.
Hz. Ömer'in bu boşama hadisesini duyar duymaz hemen Hz. Peygambere koşmuş olması,
bir kadını hayızh iken boşamanın ilk defa vuku bulduğunu ve Hz. Ömer'in de bu
ilk defa karşılaşılan hadise karşımda telaşlandığından dolayı Rasûl-i Ekrem'e
koştuğunu ifade etmez. Çünkü Hz. Ömer'in bu telaşı hayızh bir kadını boşamanın
yasaklandığını bilmesinden, fakat nasıl hareket edileceğini kestirememesinden
ileri gelmiştir. Nitekim îbn Dakiku'1-îyd de aynı görüşü ileri sürdükten sonra
Rasûl-i Ekrem'in kızmasının kendisine talaktan evvel müracaat edilmeyip de talaktan
sonra müracaat edilmiş olmasından doğmuş olabileceğine de ihtimal
vermektedir.[İbn Hacer, Fethu'l-Bâri, XI, 262.]